9 Şubat 2014 Pazar

Biyobozunur Poşet Üretiminde Kullanılabilecek Hammadde Çeşitleri

Biyobozunurluk kavramı son iki senedir poşet üreticilerinin dilinden düşmese de, malesef üretilen ürünler genel olarak taşıdıkları iddiaları destekleyecek bilimsel verilerden yoksunlar. Türkiye pazarı birçok oxo-bozunur tabir edilen ve ısı ve ışığa maruz kalındığında mikroorganizmalar tarafından doğada çözüneceği belirtilen ürünlere ev sahipliği yapıyor. Bu ürünlerin tamamen mikroorganizmalar tarafından parçalanıp karbondioksit ve suya dönüşmesine dair herhangi bir bilimsel belge de sunulamıyor. Buna rağmen henüz Avrupa normlarında işletilmeyen kontrol mekanizmaları bu tip ürünlerin gerçek biyobozunur poşetler yerinde piyasada yer bulmasını sağlıyor. Üreticiler de fiyat olarak gerçekten biyobozunma özelliğine sahip polimerlere göre maliyetleri oldukça düşük olan bu ürünleri kullanmak konusunda bir çekince görmüyorlar.

Dünyanın birçok yerinde plastik poşet kullanımına dair yasaklar ve ya bu torbaların parayla dağıtılmasına dair düzenlemeler mevcut. Bu düzenlemelerde bir poşetin biyobozunur olarak değerlendirilebilmesi için EN 13432 Avrupa standardına göre, ya da eşdeğer ASTM D6400 Amerikan standardına göre belli değerleri sağlaması gerekiyor.

Genel olarak biyobozunur poşetlerde iki farklı baza sahip malzeme çeşitleri kullanılıyor. Bunlar nişasta bazlı ve PLA (polilaktik asit) bazlı olarak ikiye ayrılıyor. Her iki malzeme de tek başına ekstrüzyon makinelerinde kolay bir şekilde işlenemediğinden, işlemeyi kolaylaştırmak amacıyla çeşitli katkılarla zenginleştirilerek mekanik özellikleri destekleniyor. Her ne kadar birçok firma bu ürünleri üretiyor olsa da, kalite açısından 3 firma ön plana çıkıyor.

Nişasta bazlı hammaddeler

Nişasta bazlı hammaddeler Novamont firması tarafından üretiliyor. Mater-Bi markalı ürünleriyle Novamont termoplastik özellikteki nişasta moleküllerini PBAT gibi polyesterlerle katkılandırarak piyasaya sunuyor. Novamont ürünleri piyasada bulunan en eski biyo-esaslı ve biyobozunur özelliğe sahip polimer olduğundan dolayı, pazar payının en büyük kısmını elinde bulunduruyor.

Her ne kadar nişasta bazlı polimerler PLA bazlı olanlara göre çok az daha ucuz maliyete sahip olsalar da, özellikle nem bariyerlerinin zayıflığı nişasta bazlı polimerlerin en büyük dezavantajı. Nişasta polimerinin hidroliz ile parçalanabilmesi, içinde az bir miktar da olsa sıvı kalmış olan poşetinizin kolayca yırtılıp parçalanabileceği anlamına geliyor.

PLA bazlı hammaddeler

Nişastanın mekanik özelliklerinin zayıf olmasından dolayı FKuR adlı Alman firması ilk olarak 2003 yılında PLA polimerini PBAT polyesteri ile kampaund ederek biyobozunur film üretimi için uygun polimerler üretmeyi amaçladı. Bu ürünler hem işlenebilirliklerinin kolaylıkları, hem de birçok mekanik üstünlükleri ile pazarda artık oldukça büyük bir paya sahipler. FKuR firması bu ürünleri BioFlex markası altında piyasaya sundu. Bu ürünlerin en büyük özelliği firmanın kampaunding konusundaki üstün bilgisi sayesinde kullanılan PBAT polyesterinin kalite gereksinimini oldukça iyi bilmesi ve bu durumun da üretilen ürünlerdeki kaliteye yansımasıydı.

FKuR firması bu ürünleri ürettikten uzun bir süre sonra Novamont firması dahil olmak üzere BASF firması da Ecovio markası altında taklit bir ürün çıkarark piyasaya agresif bir şekilde girmeyi hedefledi.

Hangisini Seçmeli??

Sonuç olarak her geçen gün büyüme potansiyeli olan bu piyasaya yeni oyuncular ekleniyor ama genel olarak fiyat bazında rekabet etmek isteyen bu yeni oyuncular kaliteden ödün verebiliyorlar. Ama uzun vadede proses kararlılığı açısından bir seçim yapmak isteniyorsa PLA bazlı polimer çeşitleri ve bu konunun uzmanından olan Bioflex çeşitlerinin tercih edilmesi gerekir.

Türkiye'de Bioflex PLA bazlı polimer ürünleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için aşağıdaki sayfayı ziyaret edebilirsiniz.

http://www.kumrukimya.com/fkur-bioflex.htm

1 yorum:

  1. Paylasilan bilgi altin degerindedir bilgi paylastigin icin cok tesekkur ederim saygilarimla

    YanıtlaSil